Tüp bebekte 41. Yıl

Dünyada ilk tüp bebeğin dünyaya geldiği günden buyana tam 41 yıl geçti… İlk tüp bebek denemesinin başarıyla sonuçlanmasıyla tıp tarihinde yeni bir sayfa açıldı ve o günden buyana çocuk sahibi olmak isteyen on binlerce çift hayallerine kavuştu.

Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttırmak için her geçen gün yeni yöntemler keşfediliyor. Son gelişmeler ve yöntemler ile başarı oranları da hiç durmadan yükseliyor. “PRP yöntemi” ve “mikroçip teknolojisi” gebelik oranlarını artıran başlıca yöntemler arasında.

Dünyada ilk tüp bebeğin dünyaya geldiği 25 Temmuz 1978’ten beri gebe kalma hayallerini gerçeğe dönüştüren tüh bebek tedavisi önemli gelişmeler kaydetti. Uzmanlar, tüp bebek yönteminde geç kalınmamasını önermekle birlikte uygun yöntemlerle ileri yaşlarda dahi bebek sahibi olmanın mümkün hale geldiğini vurguluyorlar.

Türkiye’nin başarılı tüp bebek merkezleri arasında yer alan Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi’nin Sorumlusu, Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ümit Özekici, bir yıl içinde gebe kalamayan çiftlerin yardımcı üreme yöntemlerine başvurmalarını önerdiklerini söyledi. 

Türkiye’de ilk tüp bebeğin dünyaya geldiği 1989 yılından bu yana teknoloji ile gebelik oranında önemli artışlar sağlandığına dikkat çeken Özekici, “Özellikle mikroçip teknolojisi ve sperm seçme tekniklerinde gelişmeler gebe kalma şansını artırıyor. Son dönemlerde uygulanan PRP yöntemi de kaliteli ve daha fazla sayıda yumurta elde etmemize olanak sağlıyor” dedi. Embriyolarda uygulanan genetik tarama testlerinin de sağlıklı bebeklerin doğmasında etkili bir yöntem olduğunu söyleyen Özekici, “Embriyo transferi yapılmadan önce başvurulan genetik tanı işlemleri sonucunda tespit edilen sağlam embriyolar sayesinde hem sağlıklı bebek doğumlarını hem de gebe kalma şansını artırmaktayız” diye konuştu.

EN KALİTELİ SPERM VE YUMURTALAR SEÇİLİYOR

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2013 yılında kurulan Tüp Bebek Merkezi’nde bugüne kadar beş bin işlem uygulandığını belirten Prof. Dr. Ümit Özekici, kişiye özel tedavi yöntemlerini uyguladıklarını, yoğunlukla mikroenjeksiyon, TESE ve IMSI yöntemlerinin yanı sıra başarı oranlarını artıran “sperm chip” ve “PRP” yöntemlerine dikkat çekti. Özekici, bu yöntemler hakkında şu bilgileri verdi:

“Özellikle ortopedi ve plastik cerrahi alanlarında kas, iskelet ve kemik hasarlarının tedavisinde doku tamirine yardımcı olabilmesi amaçlı olarak kullanılan PRP (Platelet-Rich Plasma) yönteminde, trombosit ve büyüme faktörleri yönünden zengin plazma tedavi edilecek organ veya dokuya uygulanır. PRP uygulaması tüp bebek alanında ise yumurtalık dokusunun gençleştirilmesi ve rahim iç zarının kalınlaştırılması tedavisinde kullanıyoruz. PRP rahim içerisine uygulanacaksa hastaya anestezi verilmiyor, çünkü acısız bir işlem. Yumurtalık içerisine uygulayacaksak anestezi altında gerçekleştiriyoruz ve yine hasta herhangi bir acı hissetmiyor.”

Erkek kısırlığının en büyük nedeni olan sperm azlığı veya düşüklüğünde doğru seçim yapmak içinse mikroçip teknolojisini kullanmaya başladıklarını söyleyen Prof. Özekici “Kadının rahim ağzında ‘mucus’ bulunur. Mucus, bir çeşit filtre gibi, sağlıklı spermlerin rahme geçişine izin verir. En sağlıklı, şekilleri en düzgün, en hareketli, DNA yapıları en iyi olanlar kanalı aşar ve yumurtalar döllenir, embriyon elde edilir.” diye konuştu.

İDEALİ; 40 YAŞ ALTI

Günümüzde ileri yaşlarda tedavi denemelerinin arttığına da dikkat çeken Prof. Dr. Özekici, “Hastanın yumurtası ve sperm olduğu sürece tüp bebek tedavisi yapabiliyoruz. Fakat ideal yaş 40 yaş ve altıdır. Çünkü gebe kalma şansı daha yüksektir” dedi.

Tüp bebek tedavisi uygulanacak çiftlere fazla kiloları vermesini, alkol ve sigara tüketimini bırakmasını, taze meyve ve sebzeyle beslenmelerini öneren Özekici, tüp bebek tedavisi ile gebe kalan hastaları – engelleyici bir sağlık sorunu yoksa- normal doğuma yönlendirdiklerini söyledi.